Kayıtlar

Gülerek Günah İşleyen Ağlayarak Cehennem’e Girer -1-

Gülerek Günah İşleyen Ağlayarak Cehennem’e Girer -2-   Hz. Mûsâ ve Hızır Aleyhimesselâm birbirlerinden ayrılacakları zaman Mûsâ Aleyhisselâm: “Bana nasihatte bulun.” dedi. Hızır Aleyhisselam: “Yâ Mûsâ, inatçı olma. İşin olmayan yere gitme. Sebepsiz yere gülme. Birisi hata işlerse hatasından dolayı onu kınama. Kendi hataların için daima ağla.” buyurmuştur. Avf bin Abdullâh Radiyallahü Anh’ın rivayet ettiği hadîs-i şerîfte şöyle buyurulmuştur: “Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem gülmezdi, ancak tebessüm ederdi. Bir tarafa döneceği zaman mübarek yüzünün tamamını çevirirdi.” Akıllı Müslümanın kahkaha ile gülmesi uygun olmaz. Dünyada az da olsa kahkaha ile gülen âhirette çok ağlar. Böyle olunca dünyada çok gülenin âhirette hâli nice olur? Nitekim Allâhü Teâlâ, Tevbe sûresinin, 82. âyetinde meâlen; “Az gülsünler, çok ağlasınlar…” buyurmuştur. Rebî’ bin Haysem Radiyallahü Anh bu ayeti şöyle tefsir etmiştir: “Kâfir ve münâfıklar yaptıklarından dolayı dünyada az güls

Gülerek Günah İşleyen Ağlayarak Cehennem’e Girer -2-

Gülerek Günah İşleyen Ağlayarak Cehennem’e Girer -2-   Allahü Teâlâ, insanların yaptığı işleri iki kısma ayırmıştır. Bir kısmını beğendiğini, bunları yapanlardan razı olduğunu, her iş karşılığında, bunlara nimetler vereceğini vaad etmiştir. Vaad ettiği iyiliklerin ölçü birimine, sevab denir. Allahü Teâlâ insanların yaptığı işlerden bir kısmını ise beğenmediğini, bunları yapanlardan razı olmadığını, bunların kötü işlerine kıyamette, çok acı karşılıklar vereceğini, bildirmiştir. Bu acı karşılıklara, azab denir Azabların şiddetlerini, çokluğunu bildiren ölçü birimine de, günah denir. Günah, Allahü Teâlâ’nın emirlerini yapmamak, yasak ettiklerinden sakınmamak demektir.   Emir ve yasaklar, Müslümanlar içindir. Allahü Teâlâ, imanı olmayanları, ibadet etmekle şereflendirmedi. Onlar, her istediklerini yapar, günah olmaz Bunlar, ibadet yapmadıkları, günah işledikleri için dünyada azab çekmezler. Her türlü nimete kavuşurlar İstediklerini, çalıştıklarını elde ederler. Yalnız, zalim olanla

Ey İnsan! Ölümden Sonrasını Düşündün mü?

  Ey İnsan! Ölümden Sonrasını Düşündün mü?   Öldükten yaklaşık 30 dakika içerisinde vücutta refleks diye bir şey kalmıyor. Gevşeyen kaslar dolayısıyla ağız ve göz kapakları açık kalıyor. Boşaltım sistemi tamamen gevşiyor, idrar akıntısı olmaya başlıyor. Ölümün gerçekleşmesinden 24 saat sonra vücut çürümeye başlıyor. Solunumun durması bakteriler için işaret oluyor ve çalışmaya başlıyorlar. İlk çürüyen organlar ise göz, beyin, mide ve bağırsaklar. Ceset şişman ise daha çabuk çürürken, tuzlu suda boğulanlar daha geç çürüyor. En geç çürüyen kısımlar ise kalp, mesane ve böbrek. İlk çürüyen yer olan mide ve bağırsaklarda bakteriler yoğun çalıştıkları için hızla gaz ortaya çıkıyor. Bu gaz, karın bölgesinin şişmesine sebep oluyor. Derinin üstü yanık gibi su toplarken, vücutta biriken sülfür yüzünden renk siyaha dönmeye başlıyor. Günden güne şişen karın patlıyor ve göğüs çöküyor. Bu olay “MEZAR ÜSTÜNDEN” duyulabilecek kadar sesli olabiliyor. Ortalama 4 yıl sonra insan tamame

Dinle Sözüm Sana Direm Özge Edâdır

  Dinle Sözüm Sana Direm Özge Edâdır   Dinle sözüm sana direm özge edâdır, Dervîş olana lâzım olan aşk-ı Hudâ’dır, Âşıkın nesi var ise ma'şûka fedâdır, Semâ safâ câna şifâ rûha gıdâdır…   Aşk ile gelin eyleyelim zevk u safâyı, Göklere değin ir görelim Hû ile Hâyı, Mestâne olup depredelim çeng ile nâyı, Semâ safâ câna şifâ rûha gıdâdır…   Ey sûfî bizim sohbetimiz câna safâdır, Bir cür'amızı nûşidegör derde devâdır, Hak ile ezel ettiğimiz ahde vefâdır, Semâ safâ câna şifâ rûha gıdâdır…   Aşk ile gelin tâlib-i cûyende olalım, Zevk ile safâlar sürelim zinde olalım, Hazret-i Mevlânâ’ya gelin bende olalım, Semâ safâ câna şifâ rûha gıdâdır…   Mevlânâ Celâleddin Rumi Kuddise Sirrûh

En Güzel Hediye

  En Güzel Hediye   Baba için en güzel hediye: “İZZET’tir” Anne için en güzel hediye: “HÜRMET’tir” Evlat için en güzel hediye: “ŞEFKAT’tir” Eş için en güzel hediye: “SEVGİ'dir” Çocuk için en güzel hediye: “TERBİYE’dir” Dost için en güzel hediye: “VEFA’DIR” Toplum için en güzel hediye: “HİZMET’tir” Komşu için en güzel hediye: “DERTLEŞMEK’tir” Ölü için en güzel hediye: “DUA’DIR” Kabir için en güzel hediye: “SALİH AMEL’dir” Dünya için en güzel hediye: “İNSANLIK’tır” Ahiret için en güzel hediye: “İYİLİK’tir” Allah için en güzel hediye: “KULLUK’tur” Ümmet için en güzel hediye: “KUR’AN-I KERİM ve EHLİBEYT’tir...”

Sağlıklı Bir Evliliğin Yolu Dinlemekten Geçer

  Sağlıklı Bir Evliliğin Yolu Dinlemekten Geçer    İkili ilişkilerde duygularımızı, düşüncelerimizi ve isteklerimizi ifade etmek iletişimin sadece bir yanını oluşturur. Diğer yanı ise; dinlemek ve anlamaktır. Taraflardan biri bir şey istediğinde, bir rahatsızlık hissettiğinde ya da duygu ve düşüncelerinden bahsetmek istediğinde iletişim kurmak ister. Ve iletişim kurmak istediğinde de; iletmek istediği şeyi en iyi ifade edecek yola başvurur. Bu yol sözlü ya da sözsüz olabilir. Karşı taraf bu mesajı aldığında, bunu deşifre edip yorumlayarak anlamaya çalışır. Etkili iletişimin başlangıcı ise; mesajı alan kişinin, gönderenin ne demek istediğini tam olarak kavramasıyla başlar. Konuşmacıdan kaynaklanan sorunlar ·      Sesini fazla alçak bir tonda kullanması. ·      Gereksiz detaylarla konuyu anlaşılması güç kılması. ·      Konuşma esnasında ana konudan sapmak ya da neden bahsettiğini unutmak. ·      Vücut dili ya da sözsüz mimik gibi davranışların, sözlerle ifade edilen mesajla ç

Vücudumuz Hangi Elementlerden Oluşuyor?

Resim
  Vücudumuz Hangi Elementlerden Oluşuyor? İnsan vücudu çok sayıda elementten oluşuyor. Bunların başlıcaları hangileri? Hücrelerimizin ömrü ne kadar? Ölen hücreler ne oluyor? Hücrelerimiz yenileniyorsa neden yaşlanıyoruz? Evet, vücudumuz en az 25 elementten oluşuyor. Ancak vücut kütlemizin yüzde 99'a yakınını 6 element oluşturuyor. Bunlar: ·         Oksijen % 65 ·         Karbon % 18 ·         Hidrojen % 10 ·         Nitrojen % 3 ·         Kalsiyum % 1,4 ·         Fosfor % 1,1   Geri kalan yüzde 1'5 kısmı ise: ·         Potasyum, Sülfür, ·         Sodyum, Klor, ·         Magnezyum ·         Ve eser miktarda Bor, Krom, Kobalt, Bakır, Flor, İyot, Demir, Manganez, Molibden, Selenyum, Silikon, Kalay, Vanadyum ve Çinkodan oluşur. Bu elementler, vücudumuzu oluşturan 37 trilyon kadar hücrenin yanı sıra, hücre zarının dışında kalan hücre dışı yapılarda da bulunur. Ortalama bir erkek vücudunun yüzde 60'ı sudur. Bu 42 litreye tekabül eder. Bunun 23

Bitti Yolculuğun İşte Son Durak

  Bitti Yolculuğun İşte Son Durak   Bitti yolculuğun işte son durak, Getirdiler seni başlar üstünde. Ne idin ne oldun kalk haline bak, Bir kefenden başka ne var üstünde... Ne idin ne oldun kalk haline bak, Bir kefenden başka ne var üstünde...   Şeytan düşmandır onu dost bildin, Bugün yarın derken geldi ecelin. Tövbeden bir nasip almadan gittin, Bir kefenden başka ne var üstünde... Tövbeden bir nasip almadan gittin, Bir kefenden başka ne var üstünde...   Ne vicdan tanıdın ne de dinini, Doyurmak istedin hep sen nefsini Kalk da şöyle bir yokla kendini. Bir kefenden başka ne var üstünde... Kalk da şöyle bir yokla kendini, Bir kefenden başka ne var üstünde...   Bize rahmet eyle ya Rap ne çare, Yaradana yüzüm yok ki bi çare. Dünyayı terk edip giderken kabre, Bir kefenden başka ne var üstünde... Dünyayı terk edip giderken kabre, Bir kefenden başka ne var üstünde...   Toplayıp sakladın dünya malını, Sormadın bir gün fakir halini.

Nefsi Emmare’nin Askerleri

‘Nefsi Emmare’nin Askerleri   ‘Nefsi emmare’nin sayısız askeri var ise de aslı yedidir. 1.      Şehvet, 2.      Gazap, 3.      İnat, 4.      Kibir, 5.      Tamah, 6.      Haset, 7.      Kin. Çocuk dünyaya gelip buluğa erinceye kadar dönemde şehveti olmadığından onda bu sıfatlar var ise de saman alevi gibi gelip geçicidir ve müessir değildir. Ne zaman ki şehveti galip gelir, gazabı da inadı da artar. Kibri bayrak açar. Buğzu, tama'ı hasedi ortaya çıkar. Hepsi birbirine bağlı olarak çalışır. Hepsinin başında şehvet kuvvesi vardır. Bunların hepsine birden “emmare nefs” denir. Bu sıfatlar insanın nefsinden kıyamete kadar sökülüp atılamaz. Her an bunlar ile amel olunur. Bu sıfatların zahirleri zemmedilmiştir. Batınları ise vücud için her biri bir cevher kabul edilmiştir. Bu kuvvelerin batınlarının kıymetini gönlünü marif nuruyla nurlandıran gerçek erler bilir, seyreder.

Aşkın Askerleri ve Nefsin Zulmani Mertebeleri

Aşkın Askerleri ve Nefsin Zulmani Mertebeleri   Sıddîk Nâci Eren Efendi bir sohbetinde Aşkın Askerlerini şöyle anlatıyor:   Aşk askerleri (ilahi aşk, ilahi müjdeciler, ilahi nurlar)   kalbe girince emmâre (Nefs-i emmâre; Kulu, Rabbinden uzaklaştırarak kötülükleri işlemeye tahrîk eden en süflî durumdaki isyankâr nefs) şehrini mahvederler. Bizde üç tane şehir var.   Bunlar zulmânidir.   Hep dünyaya aittir. Kalp, Nefsi Emmâre’de dünya sevgisi, mal, evlat vesaire ile dolmuştur. Aşk askerleri kalbe girdiği zaman bunu kabul etmez. İslam’a dön; Allah’a (c.c.) dön; Resul’e Sallallahü Aleyhi Vesellem dön der ve kılıçtan geçirir hepsini.   Nefsi Levvame’ye ( Nefs-i levvâme; yaptığı kötülüklerden, Allah Teâlâ’nın emir ve yasaklarına karşı gösterdiği ihmâl ve kusurlardan pişmanlık duyarak vicdânı muazzeb olan (eziyet çeken) ve bu sebeple de kendisini şiddetle kınayan nefstir) vardığında da bakarsın koyunlar, keçiler, mandalar, sığırlar, develer durur kalpte. Aşk Askerleri niçin h